Ana içeriğe atla

AABF Tarihi

AABF Yöneticileri

AABF Tarihi

Sahiplenme, özveri duygusuyla yaratılan örgütlenme AABF...

35 kuruluş yılını kutlayan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu kuruluş çalışmalarını başlattığı 1989 yılından bu zamana kadar sıkıntıları, fedakarlıklarla aşarak önemli kazanımlarla bugünlere gelmesini bilmiştir.

35 yıl dile kolay.

Bir insan ömrünün neredeyse yarısı kadar. İşte Alevi örgütlenmesi kurulurken bugün birçoğunu hakka uğurladığımız o ihtiyar delikanlıların yoluna olan bağlılıkları ve yapmış oldukları fedakârlıklarla üzerlerindeki baskıları, binlerce yıldır korku içerisinde saklanmalarını parçalayan dirençleriyle oluşturdukları örgütlenme bugün dünyanın en büyük, şahsiyetli örgütlenmesini yaratmıştır.

Geçmişini bilmeyen toplumlar geleceklerini sağlıklı inşa edemezler özdeyişi aslında bir hakikati anlatıyor. Almanya Alevi örgütlenmesi kurulurken daha hayatta olmayan gençlerimiz o günkü şartları, mücadeleyi kavrayamadan, nerelerden, hangi mücadelelerden geçerek bugünlere gelindiğine bilmeden örgütsel yapı içerisinde kendilerini bulduklarında bir yanları eksik kalır.

1960"lı yıllardan itibaren sosyal Sosyal, siyasal ve ekonomik nedenlerden dolayı mezra, köy ve kasabalardan büyük şehirlere, özellikle de metropollere ciddi bir göç yaşandı. Bu göçten en büyük pay Alevilere düştü. Göçle birlikte Aleviler gittikleri yerleşim yerlerinde dışlanmamak, baskı görmemek için, baskın egemen kültüre ayak uydurmak, benzemek ve onu taklit etmek zorunda kaldılar; ya da kendilerini gizlediler. Yaşanan bu değişimin, yani egemen kültüre benzemek zorunda kalmalarının en önemli nedeni geçmişte yaşadığımız katliam ve kıyımlardır.

Tarihinde bir araya gelememiş, örgütlenme konusunda tecrübesi olmayan Aleviler yurtdışına çalışmak için geldiklerinde bantlarda beraber çalıştıkları, işçi yurtlarında aynı odada kaldıkları arkadaşlarının hangi inanca mensup olduğunu bilmeden çalışırlar.Ta ki Aleviler açısından bir milat olan Yurtseverler Birliği örgütlenmesi gerçekleştirilene kadar bu bilinmezlik devam eder.

Yurtseverler Birliği Örgütlenmesi gerçekleştirilir.

1975 yılından 1980 yılına kadar devam eden ama aslında bir Alevi örgütlenmesi olmayan, tüzüğünde Alevilikle ilgili bir cümle bulunmayan bu örgütlenme Alevilerin bir araya gelmesine vesile olur. Yurtseverler Birliği örgütlenmesinde kurulan derneklerde ki üye potansiyelinin, yönetim kurullarının yüzde doksanı Alevilerden oluşur. Bu örgütlenmeyle birlikte Aleviler birbirlerini tanımaya, bir araya gelmeye başlarlar, cem birlerler. Almanya'nın merkezinde cem birleyen Aleviler cem yapılacağını duyduklarında yüzlerce kilometre uzaktan ailece gelerek katılırlar. Bu dönem de kurulan derneklerde semah, saz kursları başlatılır, gençler bu kurslara katılarak öğretiyle ilgili bilgileri öğrenirler.  Bu örgütlenme sayesinde yurtdışında yaşayan Aleviler ilk defa bir araya gelmeye, örgütlenmeye ve dernekleşmenin bilincine varmış olurlar.

Örgütlenip dernekleşmek için toplantılar düzenlenir.

1985 yılından itibaren bazı şehirlerde dernekler kurulmaya başlar ama örgütlenme konusunda en büyük çabayı Yurtseverler Birliği örgütlenmesinin ve daha sonraki süreçte oluşturulan Alevi Cemaatler Federasyonu kurucularından olan İsmail Elçioğlu'nun çıkarttığı Ehlibeyt Dergisinin örgütlenmesi konusunda çabalarını unutmamak gerekir.

Ehlibeyt dergisinin çagrılarıyla Berlin, Frankfurt, Köln, Dortmunda gibi birçok şehirde örgütlenme toplantıları düzenlenir, toplantılara binlerce Alevi katılır ve birbirlerini tanır, düşüncelerini paylaşırlar.

Bu toplantılar sonucunda 25 Kasım 1989 yılında Dortmund Hacı Bektaş Veli Derneğinde bir araya gelen 7 derneğe mensup delegeler uzun görüşmeler sonucunda federasyonun temeli atılır ve Ahmet Aydemir başkanlığında kurucular kurulu oluşturulur.19.05.1990 tarihinde Darmstada bağlı Astheim kasabasında yapılan toplantıda tüzük maddesi kabul edilip resmi başvuru yapılır ve başkanlığa Ahmet Aydemir, 1991 tarihinde yapılan genel kurulda da başkanlıga Derviş tur dede getirilir.

Daha sonra İsmail Elçioğlu 10 ay Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu genel başkanlıgını yapar. ((Federasyonun adı  degiştirilir)

Birleşme toplantıları ve ortak genel kurul yapılır.

1993 yılına gelindiğinde federasyona bağlı 46 dernek vardır ve federasyona baglı olmayan bagımsız 11 dernek daha kurulmuştur. Bu yıllara kadar çeşitli kereler birleşmek için yapılan görüşmeler hepimizi derinden yaralayan 02 Temmuz 1993 Sivas katliamı sonrası birleşme kararı alınır. Birleşmenin ilk temeli de 10 Temmuz 1993 tarihinde Sivas katliamını protesto etmek için Köln'de düzenlenen ve 60 bin Alevi ve dostlarının katıldığı protesto yürüyüşünde atılır.

Yapılan çeşitli görüşmeler sonucunda Alevilerin birleşmesinin önemini kavrayan yöneticilerin vermiş olduğu ortak karar sonucunda 30-31 Ekim 1993 tarihinde Frankfurt Üniversitesinde yapılan 3 Genel Kurul yapılır ve Aleviler bir çatı altında toplanır.

Yeni bir süreç ve kurumsal yapı oluşturulmaya çalışılır.

Seçimle birlikte AABF yönetim kurulu üyelerinin çoğunun Köln'de  yaşaması sebebiyle federasyonun Gustavsburg'ta olan genel merkezi Köln'e taşınır. İlk dönemlerde büro tutulamamasından dolayı Ali Rıza Gülçiçek'in Porz semtinde bodrum katında olan çalışma bürosunda bir araya gelinir toplantılar burada yapılmaya başlanır. Mayıs 1994 tarihinde yine Porz semtinde büro tutulur.

1995 yılından itibaren başta Dedeler kurulu, Gençlik kurulu, Kadınlar Birliği kurulur. 10.10.1995 yılında da Köln'de merkez binası satın alınır. Tabii bu süreçte başta Sivas olmak üzere, Gazi katliamı, Dersim'de başlatılan baskılara karşı yardım kampanyaları, Hacı Bektaşa yardımlar olmak üzere Türkiye'ye yardım eli uzatılır. Cemevlerinin kurulmalarına maddi katkılarla destek olunur.

Umutkent depremzedelere umut olan proje olarak hayata geçirilir.

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve Marmara, Gölcük, Kocaeli, İzmit bölgelerindeki deprem haberinin alınmasından sonra AABF zarar gören insanlara yardım elini uzatmak için harekete geçer ve dört adet çadır kent kurma kararı Türkiye'deki kardeş örgütlerle beraber alınır. İzmit Büyükşehir Belediyesinin gerekli arsayı vermesi ve Umutkent adındaki projenin bakanlıktan kabul edilmesiyle beraber 15 bin metre karelik arsaya 150 aile için kışlık çadır ve sosyal amaçlarla kullanılmak üzere dört adet büyük çadır Alman Dışişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda bağış olarak alınır çadır kente kurulur.

Umut kent projesi özveri ile çalışan insanların emekleri ve yardımlarıyla gerçekleştirilir. Proje de 500 bin Mark'ı aşan katkılar umut kente aktarılır. Ayrıca kurulan İMECE Tıp merkezi depremden hemen sonra kurulur ve depremzedelere 3 ay boyunca sağlık hizmetleri sunar.

Festivaller süreci başlar.

1 Temmuz 1995 tarihinde Sivas Şehitlerini anma etkinliği Heilbronn stadyumunda yapılır. 30 bine yakın kitlenin katıldığı anma adeta Semahın gün ışığına çıktığını anlatır gibidir.

Haziran 1996 tarihinde İkinci ve Haziran 1997 tarihinde de Üçüncü Alevi Kültür Festivalleri Köln Müngersdorf Stadyumunda 50 bin canımızın katıldığı yoğunlukla yapılır.

1998 yılı AABF'nin 10. Yılına da denk geldiğinden Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde festivaller yapılır.

2000 yılında Aleviler stadyumlardan çıkarak Köln Arena gibi görkemli salonlarda kendi kültürü ve inancını, mücadelesini destanlaştırdığı ve 15 bin kişinin katıldığı Bin Yılın Türküsü etkinliği ile ses getirirler. Bu festivalde Aleviler aynı anda sahnede olan binlerce bağlamacı ve yüzlerce semahçı Guinnes Rekorlar Kitabına girmeyi başarır.

2004 yılında Oberhausen Arena'da gerçekleştirilen Kadının Türküsü dünya ülkelerinden gelen yüzlerce kadın gruplarının katılıp muhteşem gösterilerini sunduğu festivale dönüşür.

Haziran 2006 yılında Acıların Ortak Dili Ağıttan Umuda Köln Arena'da gerçekleştirilir.

2019 yılında Yol Bir Sürek Binbir şiarıyla Köln Arena'da düzenlenen festivale 15 binden fazla can katılır.

Alevilik Dersleri Hakkı Alınır

AABF Alevi inancının okullarda ders olarak Alevi çocuklarına öğretilmesi için 1995 yılından itibaren bakanlık düzeyinde çalışmalarını yürütür. 2002 yılında Berlin'de açılan sınıfla ilk Alevilik Dersleri yedi okulda başlatılır. Almanya'da Eyalet sistemi ve her eyaletin kendi yasası olduğundan eyaletler düzeyinde başvurular yapılır. NRW Eyaletinde yapılan başvuruyu Hessen, Baden Würtemberg, Bayern eyalet yönetimleri birlikte bir rapor hazırlamaları için Prof. Dr. Ursule Spuler-Stegemann ve Köln Üniversitesinden Prof. Muckel'e görev verirler. Eyaletlere sunulmak üzere hazırlanan  raporda Alevi öğretisinin İslam içinde kendine özgü inanç olduğu ve AABF'nin Anayasanın 7.3 maddesinde belirtilen bir inanç kurumunun koşullarını yerine getirdiğini, 30 bine yaklaşan üye sayısıyla AABF; Almanya'da yaşayan Alevilerin temsilcisidir kararını verir.

Almanca olarak verilen dersler sınıf geçme notlarına etki etmesi açısından da önemlidir. Kitapların, öğretmen giderlerin eğitim bakanlıkları tarafından karşılanan Alevilik derslerini verecek olan öğretmenler 2008/2009 ders yılında sekiz aylık bir kurs sonucu Alevilik dersi verme yetkisini belgeleyen bir sertifika alırlar. Daha sonraki süreçte ortaokullar düzeyinde de alınan bu hak AABF örgütlenmesinin almış olduğu ve geleceğimize yönelik en büyük yatırım olan bir kazanımdır.

AABF dersleri verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi için Weingarten Yüksek Öğretmen Okulunda öğretmen yetiştirme projesi hayata geçirilir. Alevilik Kürsüsü Hamburg Üniversitesinde açılır başına da Handan Aksünger, kendisinin ayrılmasından sonra ise Prof. Hüseyin Ağuiçenoğlu getirilir.

Yılların özlemi dindirilir Alevi örgütlenmesi televizyon yayınlarına başlar

Alevi örgütlenmesinin başlamasıyla beraber Alevi medyasının olması da sürekli dile getirilir. Fakat maddi sıkıntıların olması, kadro yetersizliği gibi sebeplerden dolayı televizyon yayıncılığı kuruluştan 15 yıl sonra gerçekleştirilir. Aleviler ilk defa 2004 yılında Kanaltürk'te 12 gün boyunca yaptıkları Muharrem Sohbetleri programlarıyla televizyona başlama tarihinin imzasını atmışlardır adeta. Daha sonra Su TV ile kurulan ortaklık sonucunda 2005 yılı sonlarında Alevi örgütlenmesi yayınlarına başlar. 2007 yılına gelindiğinde demokrasi, özgürlük ve eşitlik adına değişim isteyenlerin ortak sesi olarak Yol TV yayın hayatına başlar. Köln merkezli televizyon kanalı yayınları Alevi toplumu üzerinde çok büyük ses getirir. Alevi derneklerinin,  işadamlarının, hisse alarak katkı sunan ortakların, Yol Club'e üye olarak her ay aidat ödeyen Alevilerin sahiplenmesiyle Yol TV önemli bir konuma sahip olur. Bu ses getiriş AKP iktidarını ve Onun Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı rahatsız eder ve Aralık 2016 tarihinde Türksat üzerinden yayınlar durdurulur. Yol TV yayınlarına Alman uydu frekansları üzerinden devam eder.

Kitlesel protestolar, yürüyüşler büyük ses getirir

1993-1995 yılları arasında yapılan onlarca yürüyüşe 250 binden fazla insan katılır. Kuruluşundan bu zamana kadar yapılan yüzlerce mitinge yüzbinlerce insan katılır. Her yıl Sivas katliamını protesto miting ve yürüyüşleri Almanya ve Avrupa'nın bir çok şehrinde yoğun katılımla yapılır. 1995 yılında Gazi'de yapılan katliam haberinin alınmasıyla 100 binden fazla can tepkilerini yürüyüşlerle dile getirirler.

Türkiye'de Alevilere yönelik yapılan her haksızlıklara karşı Almanya ve Avrupa Alevi örgütlenmesi tepkisini ve dayanışmasını hemen gösterir.

2012-2015 yılları arasında yapılan yapılan irili ufaklı 38 miting gerçekleştirilir. Merkezi olarak düzenlenen dört miting büyük ses getirir. Bunlar sırasıyla:

Aralık 2007 yılında Alman televizyon kanalı ARD'de yayınlanan Tatort dizisinde bir Alevi babanın öz kızına tecavüz etmesini, bunu neredeyse olağan olarak gösterilmesini, tecavüze uğrayan kızın Sünni enişte vasıtasıyla kapanmasını gösteren dizi için Alevi toplumu Avrupa'da ayağa kalkar. Filmin gösterilmemesi için gerekli girişimlerde bulunan AABF üç günlük bir süre içerisinde 50 bin kişinin katıldığı kitlesel bir protesto mitingini gerçekleştirir.

2012 yılında Steiger Ödülünün Avrupa Kategorisinde 'Tolerans ve İnsani Değerleri Ön Planda tutmak' kriterlerine en uygun insan olarak dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'a verileceği açıklanınca AABF, ödülün Erdoğan'a verilmemesi için Avrupa'da açık çağrı yapar. İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmaz', ' Günümüzün Yezit'ine alanları dar ediyoruz' sloganıyla üç gün içerisinde Bochum'da bir yürüyüş düzenler. 50 binden fazla kitlenin katılımı ile yapılan miting ile protesto gerçekleştirilir ve Tayyip Erdoğan Bochum'a gelemez.

Gezi Direnişine Destek olmak için miting düzenlenir

28 Mayıs 2013 Türkiye tarihine altın harflerle yazılan bir gençlik direnişinin başladığı tarihtir. Bu tarih toplumun tüm katmanlarının bir Diktatöre karşı Hüseyni direniş ruhunu sergilediği bir destanın adıdır. AABK'nın çağrısıyla 22 Haziran 2013 tarihinde Köln Heumark'ta 100 binlerin katıldığı bir miting düzenlenir. Avrupa'nın her tarafından arabalar, otobüsler, trenlerle akın akın Köln'e gelenler Gezi direnişe sahip çıkıp diktatörü lanetlerler.

Tayyip Erdoğan'ı protesto yürüyüşüne 150 bin kişi katılır

Ağustos 2014 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 24 Mayıs 2014 tarihinde Köln'e gelerek konuşma yapmak isteyen Tayyip Erdoğan'ı protesto etmek için AABF bir yürüyüş ve miting kararı alır. Avrupa'nın her şehrinden 600 otobüs, yüzlerce araba, trenlerle akın akın Köln'e gelen 150 bin kişiye ulaşan kitle büyük coşkulu şekilde protestolarını gerçekleştirirler.

Eyalet düzeyinde devlet anlaşmaları yapılır

2012 tarihinde Hamburg Eyaleti ile yapılan tarihi devlet sözleşmesi sonrası yapılan girişimler sonrası Almanya'daki tüm eyaletleriyle bu anlaşmalar gerçekleştirilir. Aleviler açısından büyük önem sahip, getirisi büyük olan anlaşmalarla Aleviler ve Alevi örgütlenmesi büyük kazanımlara sahip olmaktadır. Buna göre; Alevilik dersleri hakları korunarak devam edecek devlet her türlü imkanı verecektir, Alevi inanç temsilcileri değişik kurumlarla ortak hizmetler yürütebilecek ( hastane, bakım evleri, cezaevleri, polis eğitim merkezleri v.b.), Medya üst kuruluşu olan RTÜK gibi kuruluşlarda Alevi temsilcileri bulunabilecek, cemevleri inanç merkezi olarak kabul görecek, cenaze hizmetleri konusunda büyük olanaklar getiriliyor. Talep olması halinde Aleviler için mezarlıkta ayrı mezar yeri imkanı sağlanması, mezarlıklardaki salonların kullanılması gibi haklardan yararlanabilecek.

Deprem Yardımları

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, 06 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Kilis, Adana, Şanlıurfa, Malatya, Elazığ, Diyarbakır ve bir çok başka şehirde yaşanan depremden dolayı darda kalan, zorda olan canlarımız için bağış kampanyası başlatmıştır.

5 Şubat'ı 6 Şubat'a bağlayan gece üç bölge ve 15 ili etkileyen, resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde can kaybının yaşandığı Maraş merkezli7.4 şiddetindeki büyük deprem ve peş peşe oluşan artçı sarsıntılar tüm Türkiye'yi derinden sarstı.

Alevi kurumları deprem bölgesindeki depremzedelerin barınma ve yiyecek ihtiyacını ilk etapta karşılamak içim cemevlerini günlerce 24 saat açık tuttular. AABF  depremin yıkıcı etkisinin büyüklüğü nedeniyle etkilenen milyonlarca depremzedenin acil şekilde barınma ihtiyacına katkıda bulunmak için daha sonra yine lokmalarla elde edilen çadırları bölgeye ulaştırarak, kış mevsiminde olunması nedeniyle eksi on ve yukarısı derecelere ulaşan hava sıcaklığında bir nebze de olsa insanların acısına merhem olmaya çalıştı.

Hava koşullarıının ve bölge ikliminin çadırlarda yaşamı zorlaştırmasını göz önünde bulunduran AABF bölgede deprem sonucu zar zor kalan sanayi bölgesinde yaptırdıgı çok sayıda konteynerleri ihtiyaç sahiplerine dağıtarak depremzedelere canların lokmasını sunmaya devam etti.

Dayanışma ve desteğini deprem bölgesine her koşulda sunmaya devam eden AABK, bileşenleri ve Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu bileşenleri 2-3 Eylül tarihlerinde ilk, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere içinde A'dan Z'ye her türlü kırtasiye malzemesinin bulunduğu 5 bin okul çantası dağıttı.

Sonuç olarak

Alevilerin Almanya'da yakmış oldukları ışık sadece Avrupa'yı değil aynı zamanda Türkiye'de anamızın babamızın, atalarımızın yaşadığı topraklarında aydınlanmasına vesile olmuştur. Onların ayaklarına taş değdiğinde Avrupa örgütlenmesi her imkânıyla yanlarında olmuştur. Yukarıda birkaç örneğini anlattığımız yapılan yardımlar buzdağının sadece üst kısmıdır. AABF yazdıklarımızdan daha fazlasını Türkiye'ye dünyanın her tarafında yaşayan Alevilere ulaştırmaya çalışmıştır ve birçoğunu da başarmıştır.

Dersime kimsenin giremediği dönemler de AABF oralara hem maddi katkı hem de bir tır dolusu giyecek göndererek yardımcı olmaya, Sivas, Dersim gibi Alevi nüfusunun yoğun yaşadığı bölgelere Avrupa'dan heyetler göndererek Özel Tim'in yaptığı baskıların durdurulması sağlanır. Gölcük ve daha sonra meydana gelen Van depreminde insanların yaralarına merhem olmaya çalışır ve bu yazdıklarımız sadece birkaç örnektir.

Sivas katliamı sonrası çoğu kişinin korkudan gidemediği Madımak otelinin önüne gidenlerin öncülüğünü Almanya Alevi örgütlenmesinin yöneticileri yapar. Çorum, Maraş katliamlarını da bizzat katliamın yapıldığı yerlerde anmak için her türlü engellemelere rağmen gidip katledilen canlarımızı anar, mücadelelerini yaşatmaya devam eder.

Sivas Cemevi’nin temelden yapılması için 250 bin Euro, Erzincan cemevinin temelden yapılması için 100 binlerce Euro'nun üzerinde maddi katkıyı sağlayarak asimilasyon çalışalarının önüne set çekerek cemevlerinin Alevi toplumunun hizmetine sunulmasını sağlar..

Dün sanayi bölgelerinde sağlık koşullarına, çalışmalara uygun olmayan binalarda hizmet vermeye çalışan derneklerimiz bugün 100'ün üzerinde binamızın mülkiyetinin Alevilerde olduğu modern, tüm ihtiyaçlara cevap veren cemevlerine, Almanya genelinde 160 Alevi Kültür Merkezi'ne ulaşarak çığ gibi büyür.

Kuruluş yıllarımızda etkinliklerimize belediyeden sıradan bir görevli geldiğinde mutlu olduğumuz dönemlerden artık Cumhurbaşkanı saraylarında yapılan resepsiyonlara davet edilecek kadar mücadelesini büyütür örgütlenmemiz. Almanya'da ki tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, önemli kuruluşlar, federal ve eyalet meclisleri tarafından övgüyle bahsedilen, saygın bir kuruluş olarak görülür. Avrupa Parlamentolarında Konfederasyonun kuruluşunun toplantısını ve açıklamasını yaparken, yapmış olduğu girişimlerle Alevilerin var olan sorunlarını dile getirmeye ve her sene çıkan Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında Türkiye'de yaşayan Alevilerin sorunlarının raporlara girmesini sağlar.

Öyle ki 1989 yılında başlatılan Almanya Alevi örgütlenmesi yakmış olduğu ışıkla başta Türkiye, Avrupa ve dünyanın en ücra köşelerinde yaşayan Alevileri aydınlatmaya, mücadelesiyle, kazanımlarıyla önderlik etmeyi başarır. Dün birinci ve ikinci nesil büyüklerimizin her türlü maddi ve manevi zorlukları ile açtıkları örgütlenme yolu verilen mücadelelerle 35 yıla gelmesini bilmiştir. Ne kadar yazarsak yazalım o dönemi, yaşanılan zorlukları, tecrübemiz olmamasına rağmen dernekleşmeyi başarmak için verilen çabaları, dernek binası almak için atılan büyük kredi anlaşmalarının altına hiç düşünmeden imza atan büyüklerimizin özverilerini, sahiplenme duygularını anlatamayız. Hiç bir kalemde o an yaşanılan o sevinçleri binalar alınırken dökülen gözyaşlarını yazamaz. O duyguyu ancak binlerce yıldır yasak olan Alevi öğretisinin, inancının, semahının, deyişlerinin gün ışığına çıkmasını gururla gören o acıları çekmiş insanlarımızın gözlerinde ki sevinçlerinde, yüreklerinde atan sevdalarında görürüz.

Aşk olsun her türlü imkânsızlıklara rağmen örgütlenmesini 35 yıla taşıyanlara, elini taşın altına koyup inandığı değerleri haykıranlara, bu uğurda her türlü zorluklara göğüs gerenlere, dünyanın en saygın, büyük örgütlenmesini bugünlere getirenlere. 35 yılda emek veren tüm canların emekleri önünde eğilirken, hakka uğurladığımız yöneticilerimizi de saygıyla anmaktayım.

AABF’nin kazanımları

Kamu Tüzel Kişiliği Statüsü

Hak Eşitliǧi Anlaşması Hamburg

Hak Eşitliǧi Anlaşması Bremen

Hak Eşitliǧi Anlaşması Ön anlaşması Aşaǧı Saksonya

Hak Eşitliǧi Anlaşması Rheinland-Pfalz

Köln Müzik Yüksek Okulu - Köln ve Wuppertal Baglama Yüksek Okulu Şubeleri

Delil Egitim Akademisi

Alevi Koservetuarı

ZDF Yayın Yönetim Üyeliği

Alevilik Dersleri

Gençlik Mentorlük programı

Alevilerin Kutsal Sembolleri Alman Federal Meclisinde

Akademik Alevilik Eǧitimi Weingarten Eǧitim Fakültesi

Alevilik Anabilim Dalı (Alevilik Kürsüsü) Hamburg Üniversitesi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyeliǧi KRV

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyeliǧi Bremen

Alevi Cenaze Hizmetleri

Cenaze Kolektifi

Manevi Destek Programı Seelsorge

Mezarlık Yerlerinin Açılışı Hamburg, Berlin,

Herford, Marl ve Bühl

Hafıza Merkezi

Yol TV

Alevilerin Sesi Dergisi

AABF İnanç Kurulu

Almanya Alevi Gençler Birliǧi

Almanya Alevi Üniversiteliler Birliǧi

Almanya Alevi Kadınlar Birliǧi

160 AKM/Cemevi

11 Bölge Temsilciliǧi

1989 - 2024 AABF Genel Başkanları

AABF Ana Bina

AABF Merkezi Binası

1993 tarihinde yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında alınan kararlardan birisi de federasyonun kendi yerini satın alma kararıydı ve bina satın alma konusunda komiteler kurularak çeşitli arayışlar yapılır. Ayrıca Neuss’ta yapılan Alevi Bektaşi Temsilciler Meclisi Toplantısıda yer alma konusunda kabul edilen bir kararda vardır. Federasyon merkezinin Köln’de olması, ayrıca özellikle yürütmenin burada olması sebebiyle bina arama Köln’de yoğunlaştırılır.

AABF Merkez Binası Satın Alınır

Alevilerin kendi inancsal, kültürel, sosyal ihtiyaclarini gidermek, kendi cemevine, kütüphanesine, enfermasyon merkezine kavuşması için artık kolları tam olarak sivamak gerekiyor. Yurtdisinda yasayan Alevilerin merkezi örgütlenmesi olan "Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu", Almanya'nin Köln sehrinde Alevi toplumuna yakisir, merkezi ihtiyaclarimizi karsilayacak bir binayi 3 milyon 600 bin mark'a satin almıştır.

Stolbergerstr. 317 -50933 Köln adresinde 4.993 metrekarelik, içinde merkez binası bulunan gayrimenkul, 31.05.1995 tarihinde Mario Mezzatti ve dönemin AABF genel Başkanı olan Ali Rıza Gülçiçek arasında yapılan bir ön anlaşma sonucu toplam maliyeti 3,6 milyonluk bir değer tespiti yapılarak satın alınmıştır.7p>

Genel Kurulda her derneğin 15.000 mark merkezi bina katkı payı yatırma kararı alınır. Bu karar gereği merkezi bina alındığında 1995-98 yılları arasında katkı payı olarak derneklerimiz 1.210.938.00 Mark katkıda bulunurlar. Daha sonraki süreçte AABF’ye üye olan derneklerimiz bu katkı payını yatırırlar.

Merkezi yerin ilk tapusu federasyon başkanı Ali Rıza Gülçiçek ve eski federasyon ve dedeler kurulu başkanı Derviş Tur dede üzerine yapılır. Federasyon tüzüğünde dernek üzerine yer alma maddesi olmadığından dolayı satın alma işlemi iki kişi üzerinden gerçekleştirilir. Bu karar uzun süren tartışmaları da beraberinde getirir.

Bu gelişmeler üzerine 10.10.1995 yılında satın alınan bina daha sonra kurulan Vakfa devredilerek Ali Rıza Gülçiçek ve Derviş Tur dede üzerinden alınır.

Merkezi binanın alınması Avrupa ve Almanya’da yaşayan Aleviler üzerinde o kadar büyük sevinç yaratır ki derneklerimiz üyelerine binayı göstermek, gezdirmek için otobüslerle Köln’e gelirler.

Merkez Binamız Açıldı

Binanın açılış 4. Genel kurul öncesi yapılır ve açılışa Türkiye’den Alevi Bektaşi kurum temsilcileri, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Hacı Bektaş Belediye Başkanı Mustafa Civan, Köln Belediye Başkanı Norbert Burger, son dönem de belediye başkanlığı yapan Jürgen Roters, Alman milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, 1000’e yakın kongreye katılacak delegeler, Köln ve çevre şehirlerden gelen Aleviler vardır. Ağlayanların, gözyaşı dökenlerin duygusallığına tanık olunur.

Avrupa Alevilerinin merkezi örgütü olan Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu"nun merkezi binasi 28 Ekim 1995 tarihinde Köln"de 1000"den fazla davetlinin katildigi törenle hizmete acildi.